14 Temmuz 2011 Perşembe

Olric yalvarırım susma.


şimdi ve burada yaşadığım apartman ile, önce ve orada yaşadığım apartman arasındaki temel farklılıklar ve benzerlikleri düşünmeye başlamam ile günlerdir acısıyla hemhal olduğum sol elinin bileğinin üstü yanan kadının yüreğimi parçalayan, akciğerimin özünü akıtan, geceleri kasıklarımda çok belirgin olmasa da hıyarcıklı veba izlerine -bir sanrı biçiminde olsa da-hummalı  rastlayışlara neden olan gerdanını hayal edişimin denk gelmesi benim için sıradışı bir tesadüf değil. Zira daha önce de çeşitli platform ve iç hesaplaşmalarımda da ayan beyan ifade ettiğim gibi, akan zihnimi durduracak değilim. Önce zihnimin nasıl aktığına delil sayılabilecek bir düşsel sayıltı ile başlamak istiyorum canımlar şehrin insanları.

(Bu arada değinmeden geçemeyeceğim; müslümanlar hayal kurmaz, rüya görür. Yukarıda bahsi geçen düşsel sayıltı bu bağlamda rüya'ya değil, hayal'e göndermede bulunmaktadır. Müslümanların hayal kurmamayı tercih edip rüya görmeleri ve gördükleri rüyayı muteber saymalarının altında yatan saik, hayal'in kişi tarafından hoyratça yapılan bir kurmaca, rüya'nın ise tanrı tarafından organize edilen bir göstermece oluşudur. Akan zihnini durdurmayan buharlı bir aygır olarak doğrusorularısoramayanadam'ın, tanrı tarafından organize edilen ve bir göstermece olan rüya'ya değilde, kendi hoyrat tutumunun bir tezahürü olarak düşsel sayıltılara olan tevessülü, ya rasulaallah'ın sünneti bakımından biçimsiz olabilir. Ya rasulallah ile Ah Muhsin arasında ki farklar beni kendim ile ilgili böylesi bir çıkarım yapmaya iten sebeplerden en önemlisi değildir.)


Her ne olmuş ve nasıl olmuşsa, jinekoloji terminolojisinden fena biçimde etkilenerek, kendi açılamaz ve aşılamaz çelişkilerini vulva, düşük yapmak ya da doğurmak terimleriyle izah etmeye çalışan adamın düşsel sayıltısı:



Size daimi hayız hali düşmüş, bana vulva bile düşmemiş şu sevgilim hayatta. Hayata karşı şu delişmen tavrımın, sözkonusu aşk olunca edebe ve töreye bürünüşü, gayrimeşru yaralarımın tek açıklaması olabilir. Olmayadabilir.
Töreden ve ikinci dünya savaşından önce düşecekse aşk aklıma artık, tüm açıklama modellerimi ve toplum tasarımlarımı yeniden gözden geçirmeliyim. Bana savaşları unutturduğu, bana yasak ama fayrap sevişmelerin ruhsatını sunduğu için birşeye teşekkür etmem biçimsiz olabilir. Olmayabilirde.

Benim de ateşten sözlerim var. Söylesem sizi, sussam beni yakar. Ama madem ateş düştüğü yeri yakar, düşürmem ben de. Ne siz yanın, ne de siz. Eğer sözlerime sahip çıkmayı sürdürebilirsem siz yanık bir kız-oğlan-kız olabilirsiniz. Olamayadabilirsiniz.
Sanırım haklı-haklısın-haklıyız. Vakitsiz okunan ezanın mağdurlarıyız. Ezan hem vakitsiz hem de Türkçe değil en azından. Yoksa tanrıyı kendi lisanımızda anlama gafletine düşer aşkımızdan taş olabilirdik. Olmayadabilirdik.
 (düşsel sayıltımın en şehvetli diyalogları)
Adam: Asıl gittiğinde ne edeceğim bilmiyorum!
Vulvası tam takır: Seni bir de gittiğimde görmek isterdim.

Adam: Bilmiyor musun gittiğinde ne olacağını?
Vulvası tam takır: Biliyorum ama gitmesem de görmesem de olmaz mı?

Adam: Git, ne sevmen kalış sunuyor, ne gidişin ayrılık. O halde git.
Vulvası tam takır: Gidiyorum.

Adam: Görüyorum gittiğini, ama çok uzağa gitme. Bana ikinci dünya savaşı bitti, koynum boş dedirtme. Çok uzağa gitme, üçüncü yeni toplumcu olur, gerçekçi olur alimallah, buna sen bile hayır diyemezsin.
Vulvası tam takır: İlahi Yusuf. Güldürme beni; ikinci yeni ne toplumcudur ne de gerçekçi!

Adam: Seni seviyorum.
Vulvası tam takır: Duymuyorum seni.

Adam: Seni diyorum, çok seviyorum.
Vulvası tam takır: Seni duymuyorum Yusuf.

Sonra yüksek hızlı tiren, yüksek hızından mülhem uzaklaştı gardan. Yusufun kulaklarındaki uğultuya, gardan yükselen anons eşlik etti; koynu boş kalanlar cepheye.
------------------ Düşsel sayıltı burada bitmiştir --------------
gelgelelim şimdi ve buradaki apartman ile önce ve oradaki apartman arasında ki farklar ve benzerliklere.
FARKLAR:
şimdiki apartman şimdi, önceki apartman öncedir.
burada ki apartman burada, orada ki apartman oradadır.
önceki apartmana özsel varoluş ile türsel yalnızlığı sorgulatan ve insan ruhunu sikerten bir yokuşu aşarak ulaşırsın. 
şimdiki apartmana ulaşırken sorguladığın şeyler ise yoktur.
                                                                   to be continued.
önemli not: Az önce Rektörlükten aradılar. Rektör yardımcısı beni görmek istiyormuş. Büyük ihtimal gündem de Gulbenkian komisyonu ya da Slavoj Žižek ile Lady'm gaga arasında ki ilişki değil, benim sakallarım ve gömleklerim var. hadi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder