Denizin
ortasında yüksek, dik kayalıkların üzerinde uyanıyorum. Dalgalar çok şiddetli
bir şekilde kayalara çarpıyor. Üzerimde dizlerime kadar gelen ince, yeşil bir
palto var. Paltonun omuz kısımlarında rütbe yerleri gibi düğmeli bir kısım var.
Sanki başıma vurulmuş gibi bir ağrı ile uyanıyorum. Etrafıma bakınca yüzlerde
siyahi insanın kayaların üzerinde güneşlendiğini görüyorum. Kimse bana
bakmıyor, daha doğrusu dikkat çekici bir tip olarak gelmiyorum onlara. 15-16
yaşlarında çıplak bir kız denize doğru bağırıyor. Ben hepinizin annesiyim, bana
bakmayın, benle sevişmek istemeyin diyor. Yanında annesi var ona sus kız diyor.
Kız ona alaycı bir bakış atıp bir hatip edasıyla konuşmaya devam ediyor. Gözüm
biraz sola kayıyor, 50’li yaşlarında bir adamla 20'li yaşlarında bir adam
öpüşüyorlar. Sakalları ve deniz şortlarına bakınca İslami tiplere benziyorlar,
genç hadi gidelim diye işaret ediyor yaşlıca olana. Bu sırada önlerinde yatan
adam bunlardan rahatsız olup bir şeyler söylüyor. Kayalar çok yüksekte ve aşağı
inmek istiyorum. Birisi şuradan ineceksin diye çok dik ve sadece bir kişinin
yürüyebileceği bir patika gösteriyor. Oradan nereye gideceğim diye soruyorum,
kayalığın üzerinden karşıya kadar yürü oradan trene bin diyor. Dediğini yapıyorum.
Bilet gişesinden bilet alıyorum 7 liraya. Bana 3 bilet veriyor kadın, yabancı
olduğumu anlamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder