Sevgilim;
Bugün sol ayağımın kesileceğini
öğrendim. Doktorun ağzından ayağını kesmemiz gerekiyor diye başlayan cümlesi
kulağıma geldiği sırada çok güzel bir ekmek kokusu burnuma, ambülans sesi
kulağıma geliyordu. Doktoru dinledim. Peki başka bir tedavi mümkün değil mi
diye sordum hemen umutla. Doktor bu tedavi değil zaten dedi, bu acil bir
müdahale, kestikten sonra uzun süren bir tedavi sürecine girmemiz gerekiyor
yoksa seni kaybederiz dedi. O sırada aklıma hastane çevresinde dilenen Suriyeli
mülteciler geldi. Hangi bağlamda geldi, neden geldi bilmiyorum ama geldi işte.
Bir an kendimi çok kaybetmiş hissettim. Neden sonra daha doktorun bütün
cümlelerinin bitmesini beklemeden ayağa kalktım ve elimi uzattım, biraz
düşünmem ve bir sigara içmem lazım dedim. Artık sigarayı da bırakmalısın dedi
doktor bir yandan şaşırırken.
Odadan dışarıya çıktım,
ayakkabımın güvenle sardığı sol ayağıma baktım ve asansöre doğru yürüdüm. 4. Kattaydı
doktorun odası. Asansörün düğmesine bastım ama halen eskisi gibi yürüyebiliyorken
yürüyerek inmeye karar verdim. Dışarıda sigara içilebilen alana gittim ve yere
oturdum. Çabucak bir sigara sardım. İçimden sol ayağımla konuşmaya başladım.
Sol ayağımı ilk dedemin sağ ayakla odaya gir dediğinde önemsemeye başladığımı
farkettim. Dine ilk isyanımı sol ayakla odaya girerek yapmıştım. Aklıma bu
benim için küçük insanlık için büyük bir adım lafı geldi sonra, bir gülümseme
geldi dudaklarıma. Tam dudaklarım biraz daha mı gülsek derken muhtemelen bir
taşeronda çalışan temizlik görevlisi kadın tepemde dikilip yerde oturma kardeşim
dedi. Ayağım kesilecek de üzerinde duramıyorum dedim nedenini bilmediğim bir
şekilde. Benim için çarpıcı ve acınası bir cümle olmasına rağmen kadın sanki bu
sözleri ilk defa duymuyormuş gibi orasını bilmem burada yerde oturamazsın dedi.
Peki ama üzerine basamıyorum biraz ağrıyor da dedim. Ben anlamam dedi. Kendimi
daha da acındıracak bir biçimde ellerimden destek alarak ayağa kalktım ve
duvarın üzerine oturdum. Böyle iyi mi dedim ama hiç oralı olmadı.
Sigaramı bitirip doktorun odasına
tekrar çıktım. Kapıyı çaldım ve selam verip içeri girdim. Ne zaman keseceksiniz
dedim. Doktor gayet ciddi bir şekilde çekmeceden bir dosya çıkardı, sayfaları
çevirmeye başladı. Ne çok ayağı kesilecek var diye geçirdim içimden. Onların
hepsinin ayağı mı kesilecek diye sordum doktora, hayır dedi bu genel bir liste.
Daha önceden çok ayak kestiniz mi diye sordum. Sanırım bugün ilk defa birisini
şaşırtmıştım. Yani diye cevap verdi doktor. Altı ay sonraki bir tarih için
uygun musun diye sordu. Evet dedim hemen, insan ayağının kesileceği gün orada
olmalı ve bütün diğer işlerini iptal etmeliydi. Biraz daha ayağımın kesilmesini
normal gösterecek sakin konuşmalar yaptıktan sonra odandan çıktım. Eve doğru
yürümeliydim. Ayağım son anlarını güzel yaşamalıydı, öyle dolmuş köşelerinde
taksi köşelerinde sürünmemeliydi, gerçekten yaşamalıydı. Yaklaşık kırk
dakikalık bir yürüyüşten sonra eve vardım. Ev arkadaşım mutfakta sigara
içiyordu. Ne dedi doktor dedi. Bir tane de bana sarsana dedim. Kahve
makinasından bir bardak kahve aldım, sandalyeye oturdum, altı ay sonra ayağımı
kesecekler dedim. Tıpkı bu benim için küçük bir adım diye düşünürken ki ben
gibi güldü ev arkadaşım. Gerçekten mi lan dedi. Evet abi dedim, altı ay sonraya
randevu verdi. Oha lan neden dedi, bilmiyorum dedim ama evi hemen taşımalıyız
altı ay sonra yardımcı olamayabilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder