8 Aralık 2011 Perşembe

Munro’ya Cevap


Kitabımız çıkmış, yine “artist” olmuşuz. Olmaya artist cihanda… [bir dakikalık saygı duruşu].
27 yaşındayım, Boris Vian 27 yaşında artık kitap yazmayı bırakmıştı. Şimdi iyi mi hissetsem yoksa suçlu mu bilemiyorum. Aman ne yapayım...

Yeri gelmişken;
Son bakışta aşk; evet “son bakışta”. Bunu anlatacak sözcükler için burası çok dar.

Bir de;
Benliğimde mevcut olan ruhların sonsuz çokluğu bana ait. İstediğimde istediğimi kendim seçerim. Aynısı Munro için de geçerli, lakin zat-ı hali onları kontrol etmeyi sevmez. Bütün derdi bu yüzden kendisiyledir aslında. Yazdıkları “kendi boğazına geçirdiği ilmik”, kendisiyle bir hesaplaşma…
Şimdi yeni bir çelişki bulmuştur kesin. Belki “varoluş” ve “aşktır” belki de “mavi” ve “siyah”. O bunu kabul etmez.

Sonuç mu?
Her birimiz ötekine kendi deneyimsizliğini fırlatır. Yüzümüz lekelerle süslü. Kulaklarımız dilsiz.
Meteliğimiz yok ama klavyemiz var, yazalım öyleyse:

Çoğunlukla etek altı çapındaki bir dünya çocuğu açmaya yetmiyor. İyiden iyiye daraldı artık. Sorun bu kadar basit. Ve teninin altına gizlediği kürkü, onun çıplaklık iddiasını daha da komik kılıyor. Erbab-ı deneyim değiliz, herkes büyüsün!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder